Proloterapi zayıflayan, aşınan, gücünü kaybeden, yıpranan ve hasarlanan tendon, ligament ve eklemlere proliferatif ve irritan solüsyonları enjekte edilerek dokuların yenilenip eski gücüne kavuşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Proliferatifin hücre-doku yenileyici, irritanın ise tahriş edici özelliği sayesinde vücudun iyileştirici mekanizmaları hareket geçer ve eklem, tendon, ligament ve kas ağrıları tedavi edilir.
Proleterapi için genellikle ortalama 3 seans yeterlidir. Ancak seans sayısı tamamen hastanın durumuyla ilgilidir. Hastanın yaşı, kilosu, yaşam alışkanlıkları, ek hastalıkları; hastalığın süresi ve derecesi seans sayısını arttırabilir. Bazı durumlarda 6-8 seansa çıkmak gerekebilirken bazen tek seans yeterli gelebilir.
Proleterapi uygulaması için 5-10 dakikalık süre yeterlidir. Ancak hazırlıkla birlikte 30 dakika kadar sürer. Seanslar genellikle 3-4 haftada bir tekrarlanır. Ancak bu aralık da hastanın ve hastalığın durumuna göre değişir. Bazı durumlarda daha seyrek aralıklarla gelmek gerekirken bazı durumlarda sıklık arttırılır. Buna doktor karar verecektir.
Proloterapi iğne ile uygulanır. İğnenin batması sırasında çok küçük acı hissedilebilir. Bu tamamen hastanın ağrı eşiğiyle ilgili bir durumdur. İğne korkusu olan bir hastaya bu tedavi uygulamak çok doğru olmaz.
Hiçbir tedavi yöntemi kesin çözüm değildir. Ameliyat sonrasında dahi sorunlarınızdan kurtulmanızın garantisi verilemez. Proloterapinin birçok hastada başarı sağladığını söyleyebiliriz. Ameliyat gibi komplikasyon riskleri olan bir işlemden önce yan etkileri az, doğal, zararsız, kalıcı ve etkili olan ameliyatsız proloterapi yönteminin uygulanması yanlış olmayacaktır.
Aslında tüm hastalıklarda yapılan işlem aynıdır. Yani içinde onarıcı maddeler olan karışım, enjeksiyon yardımıyla sorunlu bölgeye iletilir. Proloterapide yapılan şey iğne ucunu neşter gibi kullanarak hasarlı bölgeyi onarmaktır. Proloterapi ağrıyı gidermeye yönelik değil problemi gidermek amacıyla yapılır.
Proloterapinin yan etkileri yok denecek kadar azdır. En ciddi yan etki binde bir görülebilen enfeksiyon riskidir. Bu riski daha da aza indirmek için sterilizasyonun arttırılması gerekir. Buna nazaran daha sık görülen yan etkiler enjeksiyon yapılan bölgede ağrı, morluk, şişlik ve sertlik oluşması, grip ya da baş ağrısı gibi semptomların görülmesidir. Ki bunlar son derece normal ve beklenen durumlardır.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Nisi doloremque harum, mollitia, soluta maxime porro veritatis fuga autem impedit corrupti aperiam sint, architecto, error nesciunt temporibus! Vel quod, dolor aliquam!
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Nisi doloremque harum, mollitia, soluta maxime porro veritatis fuga autem impedit corrupti aperiam sint, architecto, error nesciunt temporibus! Vel quod, dolor aliquam!